bugün
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- şehirler arası aşk yaşamak8
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim13
- sabah aç karnına içilen bira12
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın11
- sözlük kızından gelin olmaz13
- ayça tilki10
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim22
- vatandaşlık farkı alan otel21
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler9
- cumaya gidenlerin çok azalması16
- bik bik'in balona binmesi34
- anın görüntüsü13
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız11
- bir kadının yemek ısmarlaması14
- ideal duş alma sıklığı14
- türkiyede çok abartılan arabalar8
- futbolcu ismiyle nick almak10
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- icardi190524
- artificialintelligence15
- icardi1905 silik olsun kampanyası17
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- yol bitimindeki kuytu mekan8
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır31
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- uzağı göremeyen insan10
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım18
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı15
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel8
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
entry'ler (501)
son derece yanlis bir onermedir ama;
adam gibi adamlara kufretmemek ,
avrupada basarilar kazanirken takimlarindan gurur duymak,
sampiyonlar liginde guiness rekorlar kitabina girmeyen bir takima sahip olmak,
en buyuk rakibinle ezeli rekabet yasamak gibi bir zevke sahip olmak,
avrupada nam salmis oyunculara sahip olmaktan gurur duymak,
kufuru sevmemek,
yoneticisine ana avrat kufretmemek,
yenildigi zaman bile karsi takimi alkislamak,
ve turkiyede en cok sampiyonluga sahip iki takimin taraftarindan biri olmak bayagiliksa olsun ben bayagi bir insan olayim.
adam gibi adamlara kufretmemek ,
avrupada basarilar kazanirken takimlarindan gurur duymak,
sampiyonlar liginde guiness rekorlar kitabina girmeyen bir takima sahip olmak,
en buyuk rakibinle ezeli rekabet yasamak gibi bir zevke sahip olmak,
avrupada nam salmis oyunculara sahip olmaktan gurur duymak,
kufuru sevmemek,
yoneticisine ana avrat kufretmemek,
yenildigi zaman bile karsi takimi alkislamak,
ve turkiyede en cok sampiyonluga sahip iki takimin taraftarindan biri olmak bayagiliksa olsun ben bayagi bir insan olayim.
turk insaninin akil seviyesini gozler onune seren ispanya gol krali. tipi kucuk emrah'a benziyor diye nedense kotu oynamaya basladiktan bir sure sonra cogu kisi tarafindan dalga konusu olmustur. ey zavallilar once kendi ezik tiplerinize aynada bakin sonra konusun , 1 mikrogram aklinizla ahkam kesmeyin , insanlari kategorize etmeyin yoksa hayatta kaybetmeye devam edersiniz.
sahsen daniel guiza yerinde olsam turkiye'yi terk ederim. bu millet hakan sukur , fatih terim , sergen yalcin , tuncay sanli gibi turk futboluna buyuk emekler vermis insanlari bile alaya almislardir. kiminin ingilizcesiyle , kiminin saclariyla , kimisinin de tipiyle dalga gecmislerdir. o yuzden cogu guzelligi hak etmiyorlar. *
sahsen daniel guiza yerinde olsam turkiye'yi terk ederim. bu millet hakan sukur , fatih terim , sergen yalcin , tuncay sanli gibi turk futboluna buyuk emekler vermis insanlari bile alaya almislardir. kiminin ingilizcesiyle , kiminin saclariyla , kimisinin de tipiyle dalga gecmislerdir. o yuzden cogu guzelligi hak etmiyorlar. *
hakkinda bu kadar cok entry girildigine gore halk arasinda cok tutulan bir yarisma olmali. daha hic izlemedim ama hakkinda cok guzel bir yazi gozume carpti.
"Yemekteyiz"i izledim, anladım: Çürüyoruz!
Medya dev bir endüstriymiş, reytingmiş, reklam gelirleriymiş, " insanlar bunu istiyormuş " falan filan...
Hepsinin hikaye olduğuna inanmanın eşiğindeyim.
Açık söylüyorum...
Televizyonlardaki bu kötülüklerin başka bir gerekçesi olmalı!
Hatta paranoyaklaştığımı bile söyleyebilirim.
" Reality show "ların (özellikle de yarışmalı olanlarının) yapımcılarının aslında gizli bir tarikatın üyeleri olduğundan ve korkunç bir gaye uğrunda çalıştıklarından kuşkulanıyorum.
Sanki hepimizi " insan "ın yüce amaçlara uygun düşmeyecek kadar alçak; samimi olamayacak kadar sahte ve berbat bir yaratık olduğuna inandırmak istiyorlar.
Anladım artık; " Reality Show "ları seyretmek demek, çürümek demek...
Çünkü seyrede seyrede beş para etmez ödüller için başkalarının manevi cesetlerini çiğnemenin normal bir şey olduğunu düşünmeye başlıyoruz.
Çürüyoruz; çünkü bu programları seyrederken kötülüğümüzle o kadar çok yüzleşiyoruz ki, bu durum giderek kayıtsızlığa dönüşüyor.
***
Geçen gece " Yemekteyiz " yarışmasını izledim.
Yalnız tadım tuzum değil, bütün huzurum kaçtı!
Yazıklar olsun!
En çok da dünyanın en normal şeyiymiş gibi dedikodu yapan, birbirini aşağılayan, hasetten çatlayan, acınacak hallerini yalanlarla örten yarışmacılara yazıklar olsun!
Şimdi baştan başlayayım derdimi anlatmaya...
Tv'de insanlar evlilik için yarıştırılıyormuş, ayıp!
Şimdi de işsizler iş bulmak için yarıştırılacakmış! Rezillik!
iyi de bütün bunların altında ne kadar pespayece de olsa bir tür çaresizlik var.
Peki bu " Yemekteyiz " yarışmasına katılanlar neyin peşinde? Yarışmacılara bakıyorum. Hiçbiri 10 bin liralık ödül için bunları yapacak insanlar gibi gözükmüyorlar.
O halde...
Bunca edepsizlik, bunca duygusal sadizm ve yıkıcı rekabet sonucunda ne elde edecekler?
Ekranda görünmüş olmanın ne idüğü belirsiz kazancı için mi bütün bunlar?
***
Sofra nedir?
insan sıcaklığıdır.
Berekettir.
Yalnız mideleri değil ruhları da doyurur sofra.
Düşmanları barıştırır.
Biliyorum; günümüzün hır gürü içinde kalabalık sofraların tadını çıkarmakta zorlanıyoruz.
Doğru! Ama sofra kurmanın ve yemeği paylaşmanın manevi değerini unutabilir miyiz hiç?
Asla... diyeceğim ya...
Unuturuz! Böyle programları seyrede seyrede unuturuz!
Tamam! Dünya kötüleşti!
Tamam! Hayat rezil bir yarışa döndü!
Hiç değilse sofrayı bu çirkinliğe alet etmeyelim bari!
Yemek yapmayı içgörüden ve kültürden yoksun bir böbürlenme malzemesi ve sofrayı paylaşmayı birbirimizi aşağılama ortamı haline getirmek bir " reality " ise...
Ben pes ettim!
Son notum da şu...
Bu programdaki bazı yarışmacılar yemek yaparken annelerine telefon edip pişirme tarifi için yardım alıyorlar.
O sırada bir anne de çıkıp...
"Kızım sakin ol veya biraz daha tuz koy" demek yerine ne zaman " kızım o saçmalıkta ne işin var " diyecek?
cok dogru demis hasmet babaoglu, curuyoruz. ayrica ratinglerde bu yarisma ust siralarda gezinmektedir. demekki curumeyi izlemek bizim hosumuza gidiyor.
"Yemekteyiz"i izledim, anladım: Çürüyoruz!
Medya dev bir endüstriymiş, reytingmiş, reklam gelirleriymiş, " insanlar bunu istiyormuş " falan filan...
Hepsinin hikaye olduğuna inanmanın eşiğindeyim.
Açık söylüyorum...
Televizyonlardaki bu kötülüklerin başka bir gerekçesi olmalı!
Hatta paranoyaklaştığımı bile söyleyebilirim.
" Reality show "ların (özellikle de yarışmalı olanlarının) yapımcılarının aslında gizli bir tarikatın üyeleri olduğundan ve korkunç bir gaye uğrunda çalıştıklarından kuşkulanıyorum.
Sanki hepimizi " insan "ın yüce amaçlara uygun düşmeyecek kadar alçak; samimi olamayacak kadar sahte ve berbat bir yaratık olduğuna inandırmak istiyorlar.
Anladım artık; " Reality Show "ları seyretmek demek, çürümek demek...
Çünkü seyrede seyrede beş para etmez ödüller için başkalarının manevi cesetlerini çiğnemenin normal bir şey olduğunu düşünmeye başlıyoruz.
Çürüyoruz; çünkü bu programları seyrederken kötülüğümüzle o kadar çok yüzleşiyoruz ki, bu durum giderek kayıtsızlığa dönüşüyor.
***
Geçen gece " Yemekteyiz " yarışmasını izledim.
Yalnız tadım tuzum değil, bütün huzurum kaçtı!
Yazıklar olsun!
En çok da dünyanın en normal şeyiymiş gibi dedikodu yapan, birbirini aşağılayan, hasetten çatlayan, acınacak hallerini yalanlarla örten yarışmacılara yazıklar olsun!
Şimdi baştan başlayayım derdimi anlatmaya...
Tv'de insanlar evlilik için yarıştırılıyormuş, ayıp!
Şimdi de işsizler iş bulmak için yarıştırılacakmış! Rezillik!
iyi de bütün bunların altında ne kadar pespayece de olsa bir tür çaresizlik var.
Peki bu " Yemekteyiz " yarışmasına katılanlar neyin peşinde? Yarışmacılara bakıyorum. Hiçbiri 10 bin liralık ödül için bunları yapacak insanlar gibi gözükmüyorlar.
O halde...
Bunca edepsizlik, bunca duygusal sadizm ve yıkıcı rekabet sonucunda ne elde edecekler?
Ekranda görünmüş olmanın ne idüğü belirsiz kazancı için mi bütün bunlar?
***
Sofra nedir?
insan sıcaklığıdır.
Berekettir.
Yalnız mideleri değil ruhları da doyurur sofra.
Düşmanları barıştırır.
Biliyorum; günümüzün hır gürü içinde kalabalık sofraların tadını çıkarmakta zorlanıyoruz.
Doğru! Ama sofra kurmanın ve yemeği paylaşmanın manevi değerini unutabilir miyiz hiç?
Asla... diyeceğim ya...
Unuturuz! Böyle programları seyrede seyrede unuturuz!
Tamam! Dünya kötüleşti!
Tamam! Hayat rezil bir yarışa döndü!
Hiç değilse sofrayı bu çirkinliğe alet etmeyelim bari!
Yemek yapmayı içgörüden ve kültürden yoksun bir böbürlenme malzemesi ve sofrayı paylaşmayı birbirimizi aşağılama ortamı haline getirmek bir " reality " ise...
Ben pes ettim!
Son notum da şu...
Bu programdaki bazı yarışmacılar yemek yaparken annelerine telefon edip pişirme tarifi için yardım alıyorlar.
O sırada bir anne de çıkıp...
"Kızım sakin ol veya biraz daha tuz koy" demek yerine ne zaman " kızım o saçmalıkta ne işin var " diyecek?
cok dogru demis hasmet babaoglu, curuyoruz. ayrica ratinglerde bu yarisma ust siralarda gezinmektedir. demekki curumeyi izlemek bizim hosumuza gidiyor.
yurtdisinda gerceklesmis olaydir. sahaya giren inek sahadan cikarilip tribunlere konmustur ve taraftarlarla birlikte enteresen goruntuler olusturmuslardir. ulkemizde boylesine bir olay daha yasanmamistir. fakat eminim o tribundeki inek bile kendini yonetici veya taraftar zanneden bazi ineklerden daha anlayisli bir profil cizmektedir.
--spoiler--
http://www.maraton.com.tr..._id=61998&newstype=18
--spoiler--
bunlarda bizim ineklerden ornekler
http://www.youtube.com/watch?v=kbJ6W0QAXjw
--spoiler--
http://www.maraton.com.tr..._id=61998&newstype=18
--spoiler--
bunlarda bizim ineklerden ornekler
http://www.youtube.com/watch?v=kbJ6W0QAXjw
iyi bir teknik direktor nasil olmali sorusuna cevap olarak gosterilebilecek iyi bir ornektir. bazilari gibi yenilgileri hakeme bagmayan , sorunlari kendinde arayan bir teknik direktordur.
son zamanlarda yaptigi isabetli tahminlerle yetenegini gosteren ridvan dilmen'in bir sinema filminde kahin olarak karsimiza cikma durumudur. kendileri arog filminde kisa bir kahin roluyle karsimiza cikacaktir.
hakkinda abartili basliklar acilmis takim. bu durum benim gibi bir fenerli'yi bile cok rahatsiz etmistir. sonuc olarak derbi macini fenerbahce kazanmistir. insallah galatasaray bu mactan dersini cikirip avrupada basaridan basariya kosar ve beni gururlandirir.
iddia oynayanlari asla yanilmayacak olan takim.
2000- 2001 fenerbahce 2 - 1 galatasaray
2001- 2002 fenerbahce 1 - 0 galatasaray
2002- 2003 fenerbahce 6 - 0 galatasaray
2003- 2004 fenerbahce 2 - 1 galatasaray
2004- 2005 fenerbahce 1 - 0 galatasaray
2005- 2006 fenerbahce 4 - 0 galatasaray
2006- 2007 fenerbahce 2 - 1 galatasaray
2007- 2008 fenerbahce 2 - 0 galatasaray
2008- 2009 fenerbahce 4 - 1 galatasaray
dunyada bir takimin baska bir takima boylesine ustunluk sagladigi gorulmus mudur bilinmez.
iddada herhalde 2009 - 2010 senesinde galatasaray'a 100 falan verir.
2000- 2001 fenerbahce 2 - 1 galatasaray
2001- 2002 fenerbahce 1 - 0 galatasaray
2002- 2003 fenerbahce 6 - 0 galatasaray
2003- 2004 fenerbahce 2 - 1 galatasaray
2004- 2005 fenerbahce 1 - 0 galatasaray
2005- 2006 fenerbahce 4 - 0 galatasaray
2006- 2007 fenerbahce 2 - 1 galatasaray
2007- 2008 fenerbahce 2 - 0 galatasaray
2008- 2009 fenerbahce 4 - 1 galatasaray
dunyada bir takimin baska bir takima boylesine ustunluk sagladigi gorulmus mudur bilinmez.
iddada herhalde 2009 - 2010 senesinde galatasaray'a 100 falan verir.
pazar gunu bana futbol izlemenin keyfini yasatacak olan , bizi yense bile 90 dakika boyunca tum dertleri unutturacak olan iyiki varsin dedigim ezeli rakibimiz.
galatasaray sahane bir gol daha atmistir tebrikler.
entourage dizisindeki psikopat , egosuna duskun yonetmen. Queens Boulevard ve Medellin filmlerini yonetmistir.
genel izleyici kitlesine uygun bir mac olmustur. liverpool besiktas macindaki gibi siddet iceren , cinsel icerikli sahneler yer almamistir. fenerbahcemiz bir ust tura yukselme umudunu korumustur.
edit: 9 kasimi bekleyen bunyeler 6 kasimi unutmamalidirlar. yoksa cinsel icerikli bir yayinla daha karsilasip 1 hafta aglayabilirler 2002'de oldugu gibi.
edit: 9 kasimi bekleyen bunyeler 6 kasimi unutmamalidirlar. yoksa cinsel icerikli bir yayinla daha karsilasip 1 hafta aglayabilirler 2002'de oldugu gibi.
fenerbahce'ye dalga gecenlerin got oldugu mac. unutmayin fenerbahce ile dalga gecmek got ister.
buyuk bir habercilik basarisidir. o kadar amerikan , ingiliz televizyonlari dururken babaannesiyle gorusen tek kanal atv'dir. kendilerini tebrik etmek lazim.
kendileri kenyalidir ve cok guzel zafer dansi yapmaktadir.
ermeni yanlisi obamayi destekleyen bunyelere inat mccain'i sonuna kadar desteklemis yazar. turkiye icin en iyisini isteyen yazar. en azindan inandigini sonuna kadar savunmustur. secim sonuclarida kendisine kapak falan olmamistir, sadece turkiye icin cok ama cok kotu olmustur.
en büyük favorinin fenerbahce olduğu, dünyanın en zevkli futbol organizasyonu.
kalender yapiya sahip amerikan baskan adayi. insallah maci cevirip kazanir.